…Uyuşmazlık konusu olgulardan biri de davacı tarafından yazıldığı bildirilen istifa mektubuna değer verilip verilmeyeceği hususudur. Davacı vekili, hastanede görevli başhemşirenin “sana birşey olmaz, sen bunu imzala” şeklindeki yanıltıcı telkiniyle metnin yazıldığını, davacının yazdığını anlayabilecek durumda olmadığını ileri sürmüştür. İstifa dilekçesi 29.12.2008 tarihli olup, davacı bu tarihten sonra da çalıştığını belirtmiştir. SSK kaydına göre iş sözleşmesi bu istifa tarihinde değil, 31.12.2008 tarihinde sona ermiştir. Ancak davacı 31.01.2009 tarihine kadar çalıştığını ileri sürmüştür. Davacı iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ettiğine ve fazla mesai ücret alacağı da olduğuna göre feshinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II.e maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği incelenmelidir. Gerekirse HMK’nın 169/1 maddesi gereğince davacı isticvap edilmeli, hizmet süresi, fesih tarihi ve fesih nedeni açıklığa kavuşturulmalı, sözkonusu yazı ve imzası kendisine gösterilip beyanı alınmalı, imzala yönündeki telkinin irade fesadı olup olmadığı değerlendirilmeli, okuma yazması ile ilgili durumu açıkça ortaya konmalı ve davacı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmayacağı belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı ve hatalı gerekçe ile eksik inceleme sonucu kıdem tazminatı isteğinin reddi isabetsizdir.