AVUKATLIK ÜCRETİNİN BELİRLENMESİNDEKİ TEMEL KISTASLAR NELERDİR

Halk arasında avukat desteğine ihtiyaç duyulduğunda cevabı merak edilen sorulardan bir tanesi de Avukatlık ücreti ne kadar sorusudur. Tabi ki gündelik hayatta bu şeklinde sorulan söz konusu sorunun hukuki karşılığı, Avukatlık Ücretinin Neye Göre Belirleneceği veya Tayin Edileceği sorusudur. Avukatlık ücretinin belirlenmesinde genel kural, avukat ve müvekkil arasında sözleşme serbestisi ilkesine göre ücretin serbest şekilde belirlenmesidir. Yani daha açık bir anlatımla, avukat ve müvekkil, yasal sınırlamalara uyulmak kaydıyla avukatlık ücretini serbestçe belirleyebilir.

Avukatlık ücretinin belirlenmesinde avukat ve müvekkile sınırlamalar getiren yasal düzenlemeler, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleridir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, avukata ödenecek ücretin alt sınırlarını düzenler. Tarifede yazılı ücretlerin altında bir ücret, avukatlık ücreti olarak kararlaştırılamaz. Nitekim Tarifenin 1’inci maddesine göre, mahkemelerde, tüm hukuki yardımlarda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonlandıran her türlü merci kararlarında ve ayrıca kanun gereği mahkemelerce karşı tarafa yükletilmesi gereken avukatlık ücretinin tayin ve takdirinde, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve bu Tarife hükümleri uygulanır. Taraflar arasında akdi avukatlık ücreti kararlaştırılmaması veya kararlaştırılan akdi avukatlık ücretinin geçersiz sayılması halinde; mahkemelerce, dava konusu edilen tutar üzerinden bu Tarife gereğince hesaplanacak avukatlık ücretinin altında bir ücrete hükmedilemez. Bu Tarife 1136 sayılı Kanunun 164 üncü maddesinin dördüncü fıkrası doğrultusunda gerçekleştirilecek olan akdi avukatlık ücreti belirlenmesinde sadece asgari değerin hesaplanmasında dikkate alınır. 

Avukatlık Kanunu’nun 164’üncü maddesine göre ise, Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder. Yüzde yirmi beşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz. Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Avukatlık Kanunu ve Asgari Ücret Tarifesi’nde düzenlenen ilkeler ışığında, avukatlık ücretinin belirlenmesini, dava konusunun niteliğine göre ikiye ayırmak mümkündür. Her iki durumda da belirlenecek ücret bakımından alt ve üst sınır değerlendirmesi yapmak gerekmektedir. Belirlenecek alt sınır bakımından, avukatın ücreti, hiçbir zaman Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen asgari miktardan az olamaz. Avukatın isteyebileceği ücretin üst sınırı bakımından ise, eğer dava konusu, bir alacak veya taşınmaz gibi parasal değer ifade eden niteliğe sahipse, avukat, dava konusu şeyin değerinin yüzde yirmi beşini geçmemek şartıyla oransal olarak avukatlık ücreti isteyebilir. Fakat eğer dava konusu; boşanma, ceza davası veya idari işlemin iptali gibi parasal olarak bir değerlendirme yapma imkânı bulunmayan bir niteliğe sahipse, avukatın isteyebileceği ücretin herhangi bir üst sınırı bulunmamaktadır. Avukatlık ücreti ne kadar sorusunun cevabı hususunda, söz konusu ücretin, davanın konusuna, Kanun ve Tarife’deki sınırlamalara, avukat ve müvekkil arasındaki icap ve kabule göre belirlendiği de söylenebilir.

Somutlaştırmak gerekirse, 2024 yılı için, Aile Mahkemeleri görev alanına giren velayet, nafaka arttırımı gibi davalarda avukatın isteyebileceği ücretin en alt sınırı 17.900,00-TL’dir. Bu miktarın altında avukatlık ücreti belirlenemeyeceği gibi, uygulamada genellikle alt sınırın üzerinde, Barolar tarafından tavsiye edilen tarife kapsamında bir ücret belirlenmektedir. Boşanma, velayet vb. davalar, konusu itibariyle parasal değer ifade etmediğinden, avukatın isteyebileceği ücretin herhangi bir üst sınırı bulunmamaktadır. Avukatlık mesleğinin serbestlik ve bağımsızlık özellikleri gereği, her avukat, söz konusu davalarda harcayacağı emek, zaman, ek maaliyetler, müvekkilinin ve ülkenin ekonomik durumu, avukatın kendisinin sahip olduğu tecrübe, birikim, özel nitelikler gibi kıstaslara göre avukatlık ücretini belirleme hakkına sahiptir.

Konusu itibariyle parasal değer ifade eden davalarda ise, avukatın isteyebileceği ücretin alt sınırı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen ücret, üst sınırı ise dava konusu şeyin değerinin yüzde yirmi beşi oranına tekabül eden ücrettir. Bu tür davaları da somutlaştırmak gerekirse, tazminat, işçilik alacak davaları, mal rejimine ilişkin alacak davaları veya taşınmazlara ilişkin tapu iptal ve tescil davası gibi davalarda avukat, dava konusu alacak veya taşınmazın değerinin yüzde yirmi beşine kadar bir oranda avukatlık ücreti isteyebilir. Belirtilen sınırlar dahilinde, avukatın ücret talebi müvekkil tarafından da kabul edildiği takdirde, karşılıklı icap ve kabul ile avukatlık ücret sözleşmesi geçerli bir şekilde kurulmuş olur.  

Avukatlık ücretinin belirlenmesi ile ilgili yapmış olduğumuz bu açıklamalar, avukat ve müvekkili arasında belirlenen akdi avukatlık ücretine ilişkin olup, mahkeme tarafından yargılama sonunda haksız çıkan taraf aleyhine hükmedilen avukatlık ücreti hakkında ayrıca internet sitemizin dava araştırmaları bölümünde hukuki bir paylaşım yapılacaktır. Gündelik hayatta müvekkiller tarafından, karşı vekalet ücretinin kendilerine ait olduğu yönünde iddialar gelebildiği gibi, buna paralel şekilde, akdi vekalet ücreti ödemek istemeyip dava sonunda hükmedilecek karşı vekalet ücreti karşılığı avukatla anlaşmaya çalışan müvekkiller de olabilmektedir. Tüm bu girişimlerin kaynağı, karşı vekalet ücretinin avukata ait olduğunun bilinmemesi ya da bu hususun görmezden gelinmek istenmesidir. Avukatlık Kanunu’nun 164’üncü maddesinin 5’inci fıkrasına göre, dava sonunda, haksız çıkan taraf aleyhine yüklenecek avukatlık ücreti avukata aittir. Avukatlık hizmeti serbest nitelikli bir hukuki faaliyet olup, avukatın hukuki desteğinden yararlanmak isteyen kişilerin aldıkları hizmet karşılığı ücret ödemeleri gerekmektedir. Dava sonunda haklı çıksa dahi, karşı vekalet ücretinin haklı çıkan müvekkile verilmesi, serbest çalışan avukattan ücretsiz hizmet alınması ve özel nitelikli bir hukuki hizmetten ücretsiz yararlanılması sonucunu doğurur ki, bu durum Avukatlık Kanunu’na, borçlar hukukunun genel hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur.

Yukarıda kısaca açıklandığı üzere, avukatlık ücreti ne kadar sorusunun tek bir cevabı bulunmamaktadır. Avukattan istenen hukuki yardımın türüne göre, Avukatlık Kanunu ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen sınırlar dahilinde, avukat ve müvekkilin serbestçe varacağı anlaşmaya göre avukatlık ücreti belirlenmektedir. Avukatlık ücretinin belirlenmesi konusu oldukça geniş teorik ayrıntılar içerdiğinden, yazımızda konunun sadece temel kısımlarına, uygulama açısından bakmak istedik. İnternet sitemizde yayınlanan diğer hukuki yazılarımıza blog sayfamız üzerinden ulaşabilirsiniz.