HEM ÖLEN EŞTEN HEM DE ÖLEN ANNE VEYA BABADAN ÇİFT ÖLÜM AYLIĞI ALMAK YASAKTIR

5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 32 ve devamı maddelerinde, halk arasında dul ve yetim aylığı olarak bilinen fakat hukuki terminolojide ölüm aylığı olarak tabir edilen aylığın hak sahipleri tarafından nasıl kazanılacağına ilişkin çeşitli hükümler düzenlenmektedir. Kanun’un 34’üncü maddesinde dul veya yetim aylığının hak sahiplerine paylaştırılması anlatılmaktadır.

Buna göre, Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i, Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya, Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine %25’i, (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine %50’si, Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam %25’i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam %25’i, oranında aylık bağlanır.

Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları, bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz. Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır. Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.

Ancak 5510 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının, a bendinin 5’inci cümlesine göre, hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığın sadece birisi bağlanır. Kanun’un 54’üncü maddesindeki söz konusu değişiklik 17/4/2008 tarihli olup, bu yasa değişikliği ile ÇİFT ÖLÜM AYLIĞI ALMAK YASAKTIR. 

Fakat bu yasağa rağmen, gündelik hayatta eşlerin, hem ölen anne babasından, hem de ölen eşinden çift ölüm aylığı alabilmek için çeşitli hileli davranışlara giriştikleri görülebilmektedir. Bu yasağa rağmen hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığı almaya devam etmek için hileli davranışlara girişenler hakkında, Fazla Veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesi kapsamında yasal işlemler yapılır. Bu kapsamda, ilgili kişilere yapılan fazla veya yersiz ödemeler, faizi ile birlikte bu kişilerden tahsil edilir. Ayrıca SGK tarafından hileli davranışlara girişenler hakkında ve usulsüz şekilde ÇİFT ÖLÜM AYLIĞI ALMAK yasağına aykırı hareket edenler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Kuruma verilen veya ibraz edilen belgelerle gerçeğe aykırı bildirimde bulunulması, örneği Kurumca hazırlanan belgelerle bildirilmesi taahhüt edilen durum değişikliklerinin bir ay içinde Kuruma bildirilmemesi, Kanunda öngörülen şartlar yerine gelmediği hâlde, sahte bilgi ve belgelerle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması, sahte hizmet kazandırılmak suretiyle sağlık hizmetleri ve diğer haklardan, ödeneklerden yararlanılması ile gelir veya aylık bağlatılması, boşanma nedeniyle gelir veya aylık bağlandıktan sonra boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşanması, gelir ve aylıklarının kesilmesi gerektiği hâlde durumun gizlenmesi ve/veya bildirilmemesi, sigortalılar ile gelir veya aylık alanlara yapılan ödemelerden, hak sahipliği sona ermesine rağmen her hangi bir kişi tarafından tahsilat yapılması hallerinde, bu durumların tespit edildiği tarihten geriye doğru en fazla on yıllık süre içinde yapılan fazla veya yersiz ödemeler, her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak kanunî faizi ile birlikte Kurumca ilgililerden geri alınabilir. Dikkat edilirse sayılan bu durumlarda ilgililerin kasıtlı ve kusurlu davranışları bulunmaktadır.

Bazı durumlarda ise vatandaşlarımız, hakkı olmadığını bilmesine rağmen, çift dul veya yetim aylığı almak için SGK’ya başvuru yapabilmekte ve kabul kararı alması halinde herhangi bir sorun olmayacağı düşüncesiyle çift maaş almaya devam etmektedir. Hatta bazen Kurum nezdinde hatalı işlem yapılarak hakkı olmamasına rağmen bazı kişilere eksik inceleme, ihmal veya hatalı işlem ile çift ölüm aylığı bağlanabilmektedir. Fakat hatalı şekilde bir kişiye Kurum tarafından çift ölüm aylığı bağlansa dahi, Yönetmelik’in 6’ncı maddesine göre, Kurumun geriye doğru 5 yıllık süre içinde yapılan ödemeleri ilgililerden geri istemek hakkı bulunmaktadır. Yani Kurumun hatası sebebiyle çift aylık bağlansa dahi Kurum, hatalı şekilde yapılan ödemeleri ilgililerden faizi ile alabilme hakkına sahiptir.

Hileli veya kusurlu davranışlarla Kurumun yanlış işlem ve ödeme yapmasına sebebiyet veren ve bu suretle adına borç tahakkuk ettirilen ve/veya borç tahakkuk ettirilmesine neden olan kişiler hakkında, ayrıca Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Dava araştırmalarımız kapsamında kalan diğer hukuki yazılarımızla ilgili ayrıntılı bilgi için bu bağlantıya tıklayarak blog sayfamıza yönlendirilebilirsiniz.