FATURAYA KONU BİR ALACAK BORÇLUSU TARAFINDAN ÖDENMEZSE BAŞVURULABİLECEK HUKUKİ YOLLAR NEDİR?

Fatura alacağı nasıl tahsil edilir sorusunu cevaplamadan önce fatura hakkında birtakım hukuki bilgiler vermemiz elzemdir. Öncelikle fatura nedir? Vergi Usul Kanunu’nun 229’uncu maddesine göre, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.

Fatura bulunması zorunlu olan unsurlar nelerdir? Faturada düzenlenme tarihi seri ve sıra numarası, düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası, müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası, malın veya işin nev’i, miktarı, fiyatı ve tutarı, satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.

Faturanın düzenlenirken nelere dikkat etmek gerekir? Faturanın düzenlenmesinde şu kurallara uyulması gerekir: 1. Faturalar sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir. Aynı müessesenin muhtelif şube ve kısımlarında her biri aynı numara ile başlamak üzere ayrı ayrı fatura kullanıldığı takdirde bu faturalara şube ve kısımlarına göre şube veya kısmın isimlerinin yazılması veya özel işaretle seri tefriki yapılması mecburidir. 2. Faturalar mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemi ile doldurulur. 3. Faturalar en az bir asıl ve bir örnek olarak düzenlenir. Birden fazla örnek düzenlendiği takdirde her birine kaçıncı örnek olduğu işaret edilir. 4. Faturaların baş tarafında iş sahibinin veya namına imzaya mezun olanların imzası bulunur. 5. Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev’i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak, bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. 6. Bu Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasına göre fatura düzenlemek zorunda olanlar, müşterinin adı ve soyadı ile bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarasının doğruluğundan sorumludur. Fatura düzenleyenin istemesi halinde müşteri kimliğini ve vergi dairesi hesap numarasını gösterir belgeyi ibraz etmek zorundadır.

Fatura almak veya vermek zorunda olan kişiler kimlerdir? Vergi Usul Kanunu’nun 232’inci maddesine göre, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler: 1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara; 2. Serbest meslek erbabına; 3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara 4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere; 5. Vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler. Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 4.400 TL’yi geçmesi veya bedeli 4.400 TL’den az olsa dahi istemleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir.

Ticari hayat içerisinde olması gereken, tacir ve müşterilerin birbirlerine karşı güven içerisinde hareket etmeleri ve borçlarına zamanında ödemeleridir. Fakat uygulamada bazı durumlarda mal veya hizmet ifası ile ilgili olarak faturanın kesilmesine rağmen karşı tarafın para borcunu ödemediği veya eksik ödediği durumlarla karşılaşılabilinmektedir. Peki mal veya hizmet tesliminde bulunan, bunlara ilişkin fatura kesen fakat karşılında para alacağını alamayan kişilerin mağduriyetleri nasıl giderilecektir?

Ticari güven içerisinde, hür iradesi ile borcunu ifa etmeyen kişilere karşı ilgili hukuki yollara başvurmaktan başka bir çare bulunmamaktadır. Bu kapsamda faturaya konu alacağın muaccel ve istenebilir hale geldiği ve karşı tarafın temerrüde düşmüş olduğu durumlarda, fatura alacağının tahsili için karşımızda icra takibi, dava ve tahkim yolu olmak üzere temel üç adet hukuki yol bulunmaktadır. Ülkemizdeki tahkim uygulaması sigorta uyuşmazlıkları dışında son derece nadir olduğundan, fatura alacağının tahsilinde temel olarak icra ve dava olmak üzere iki hukuki yolun bulunduğu da söylenebilir.

Karşı taraf henüz temerrüde düşürülmemişse, icra veya dava yoluna başvurmadan önce ihtarname çekilerek karşı tarafın temerrüde düşürülmesi, faiz ve yan hakların talep edilebilir hale gelmesi, hukuki prosedüre başlanılmadan önce karşı tarafın son kez uyarılması, alacağın daha hızlı tahsil edilebilme ihtimali bakımından yararlı olabilir.

Fatura alacağı nasıl tahsil edilir probleminde icra ve dava yolunun kendilerine özgü avantajlı ve dezavantajlı yönleri bulunmaktadır. Örneğin, öncelikle dava yoluna başvurulduğunda, tacirler arası fatura alacağına ilişkin uyuşmazlıklar için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartıdır. İcra takibinde ise böyle bir koşul bulunmamaktadır. Gerek icra gerekse dava veya tahkim yolu olsun, fatura alacağının tahsiline ilişkin hukuki prosedür normal kişilerin yürütmekte zorlanacağı karmaşık bir süreçtir. Bu sebeple hak kayıplarına uğramadan ve tahsil kabiliyetinin bulunması şartıyla mümkün olan en hızlı şekilde alacağın tahsili için bu alanda çalışan bir avukatın hukuki desteği ile sürecin yürütülmesi çok önemlidir.

İşbu yazımızda Fatura alacağı nasıl tahsil edilir sorusuna genel hatlarıyla ve temel hukuki yönleriyle cevap vermeye çalıştık. Hukukun çeşitli alanlarında yazılmış bulunan diğer makalelerimize ulaşmak için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.