01/09/2023 TARİHİNDEN İTİBAREN HANGİ UYUŞMAZLIKLAR ZORUNLU ARABULUCULUK KAPSAMINA ALINMIŞTIR?

7445 sayılı Kanun’un 37’inci maddesi ile değiştirilen Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde, yeni birtakım hukuki uyuşmazlık konuları için zorunlu arabuluculuk düzenlemesi getirilmiştir. Aynı Kanun’un 43’üncü maddesiyle yeni arabuluculuk düzenlemesinin yürürlüğe giriş tarihi 01/09/2023 olarak kabul edilmiştir. Yeni arabuluculuk düzenlemesi ile, halen yürürlükte bulunan Ticari, Tüketici ve İş hukukuna ilişkin dava şartı arabuluculuk konularına aşağıda sıralanan uyuşmazlık konuları da eklenmiştir.

  • Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar,
  • Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar,
  • 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar,
  • Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar,

Yukarıda dört madde halinde sayılan uyuşmazlıklarda dava açılmasından önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır. Zorunlu arabuluculuk kapsamında olup da arabuluculuğa başvurulmadan açılmış bulunan davalar dava şartı eksikliğinden usulden reddedilmektedir.

Yeni arabuluculuk düzenlemesinde en dikkat çeken husus, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların da kapsam altına alınmasıdır. Bilindiği üzere son zamanlarda kiracı ve kiralayan arasındaki anlaşmazlıkların ciddi boyuta ulaşmasının ardından kanun koyucu, kira uyuşmazlıklarını gidermeye ya da en azından sayısını düşürmeye yönelik kira zam oranına sınır getirilmesi gibi birtakım düzenlemeler getirmiştir. Getirilen düzenlemelerin kira uyuşmazlıklarının çözülmesinde yetersiz kalması sebebiyle kanun koyucu, bu sefer kira ilişkilerine ilişkin uyuşmazlıkları zorunlu arabuluculuk kapsamı altına almıştır. Getirilen yeni düzenleme ile kanun koyucunun gayesi, kiraya ilişkin konularda tarafların arabuluculukta anlaşmaya teşvik edilmesi ve gerçekleşen anlaşmalar ölçüsünde yargı mercilerinin iş yükünün azaltılmasıdır.

Yeni düzenlemede dikkat çeken diğer bir husus, ortaklığın giderilmesine ilişkin davaların da zorunlu arabuluculuk kapsamı altına alınmasıdır. Özellikle miras kaynaklı ortaklılığın giderilmesi davaları mahkemelerin iş yükünün ciddi bir kısmını oluşturmaktadır. Bu açıdan getirilen arabuluculuk düzenlemesinin kısmen dahi olsa mahkemelerin iş yükünün azalmasında olumlu etkisi olacaktır. Fakat ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıkları bakımından arabuluculuk uygulamasının pratikte ne şekilde işleyeceği, işlevsel olup olmayacağı merak konusudur. Nitekim niteliği gereği ortaklığın giderilmesi davaları tarafların aralarında anlaşamaması sebebiyle son çare olarak başvurmuş oldukları hukuki yoldur. Zaten işbu davalar tarafların aralarında bir türlü anlaşamamaları nedeniyle açılmakta ve ortaklığın tamamen bitirilmesi ile sonuçlanmaktadır. Yine bu davalarda çoğu zaman çok sayıda taraf olmakta, taraflara ölüm, adres değişikliği vb sebeplerle ulaşılması da zorlaşmaktadır. Pratikte arabuluculuk sürecinde tüm tarafların toplantıya katılımının sağlanması zor gözükmektedir. Yine taraflardan bazılarının öldüğünün tespiti halinde, mirasçılarının tespiti ve bu kişilerin arabuluculuk sürecine dahil edilmeleri hususlarında birtakım sıkıntıların ortaya çıkabileceği izahtan varestedir. Tabi ki arabuluculuk düzenlemesinin ortaklığın giderilmesi davaları bakımından ne ölçüde yararlı olacağını, işin pratiğinde geçirilen zaman gösterecektir.  

Yukarıda açıklanan 7445 sayılı Kanun’la getirilen arabuluculuk düzenlemesinden başka birtakım özel diğer kanunlarla da yeni arabuluculuk düzenlemeleri getirilmiş bulunmaktadır. Örneğin 5488 sayılı Tarım Kanunu’nun 13’üncü maddesine getirilen yeni düzenlemeyle Tarımsal üretim sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar da 01/09/2023 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmıştır.

Hukukun çeşitli alanlarında yazılmış bulunan diğer makalelerimize ulaşmak için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.