DOLANDIRICILIK MAĞDURU OLMAMAK BAKIMINDAN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BİR TAKIM HUSUSLAR

Telefon üzerinden arama, mesajlaşma veya sosyal medya yoluyla ya da internet siteleri üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık faaliyetleri son zamanlarda çok artmış durumdadır. Dolandırıcılar, ellerinde bulunan ve hukuk dışı şekilde ele geçirdikleri kimlik bilgileri, banka bilgileri, adli bilgiler hatta geçmiş alışveriş bilgileri gibi kişisel verilerle, önceden hedef olarak belirledikleri kişilerle irtibata geçmekte ve bu kişilerde korku, endişe yaratmak veya fırsat vadetmek suretiyle iradelerini zayıflatmakta ve kendilerine ödeme yapmalarını sağlamaya çalışmaktadırlar. Dolandırıcılık mağduru olmamak için dolandırıcıların nasıl hareket ettiğini bilmek ve bazı davranışlardan kaçınmak gerekmektedir.

Öncelikle dolandırıcılık faaliyetinin amacının PARA elde etmek veya başka türlü bir gelir elde etmek olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu sebeple, kesin şekilde tanınan kişiler dışında, telefondan para isteyen kişilere karşı dolandırıcılık ihtimaline binaen ret cevabı verilmesi çok önemlidir. Dolandırıcılık girişimi olduğunda, gerek telefon konuşması olsun gerek yazışma olsun, konuşmanın sonu mutlaka PARA ÖDENMESİNE gelecektir. Paranın istenilmesi genellikle konuşmanın sonunda olmaktadır. Dolandırıcılar konuşmanın başında giriş olarak mağdurun da bildiği bir konudan bahsedip güven aşılamakta, gelişme aşamasında mağduru korkutacakları ve iradesini bozacakları asıl konuya giriş yapmakta ve en son korku vererek istedikleri ruhsal duruma soktukları mağduru kurtuluş yolu gibi gösterdikleri ödemeyi yapmaya zorlamakta yani PARA istemektedirler.

Dolandırıcılık ihtimali sebebiyle, telefonla arayan veya mesaj atan NUMARA bilgisine, giriş yapılan internet sitesinin ALAN ADI gibi ayrıntılara çok dikkat edilmesi, telefon numarasının kesin şekilde bilinmeyen 05… … … veya 0850 … gibi numaralar olması veya yurt dışı numarası olması halinde, karşı tarafa kişisel bilgilerin verilmemesi ve para istenilmesi durumunda isteğin reddedilmesi önemlidir. Yine sosyal medya üzerinden reklamlar, klon siteler, şüpheli linklere tıklanmamaya dikkat edilmelidir. İnternet üzerinde kişilerin bilgilerinin en kolay çalındığı durumlardan birisi, klon sitelerdir. Örneğin, mağdur orijinal ALAN ADI, https://babacanhukuk.com olan bir internet sitesine giriş yapmak isterken, dolandırıcılar, bu sitenin kopyasını oluşturarak, mağdurları kopya olan https://babacanhokuk.com sitesine yönlendirirler. Bu kopya sitenin teması ve görünüşü orijinal site ile aynıdır fakat ALAN ADI kesinlikle farklıdır. Şöyle ki, verdiğimiz örnekte dikkat edilecek olursa, orijinal site ile kopya klon site arasındaki tek farklılık “hukuk” kısmındaki ilk “u” nun klon sitede “o” olarak yazılmış olmasıdır. Bu tek harf farklılığının gözden kaçırılması, mağdurların klon siteye giriş yaparak site içerisinde istenen kullanıcı adı, şifre vb. bilgilerini vermesine ve bu bilgilerin daha sonrasında mağdurun banka hesaplarının boşaltılmasına veya başka şekillerde dolandırılmasına neden olabilecektir. Bu sebeple, giriş yapılacak internet sitelerinin https:// veya www. İle başlayan ALAN ADI kısımlarına dikkat edilmesi, orijinal internet sitesi olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Dolandırıcıların elinde hedef alınan kişi hakkında gerekli tüm kişisel verilerin bulunduğu unutulmamalıdır. Dolandırıcılar bu bilgileri online ortamlarda hukuk dışı yollarla çok kolay bir şekilde ele geçirebilmektedir. Bu açıdan, telefon üzerinden arayan veya mesaj atan kişilerin ilk giriş cümleleri genellikle mağdurun da bildiği borç, dava, geçmiş alışveriş gibi kısmen gerçeğe dayanan bir olaydır. Dolandırıcı, mağdura elinde mevcut olan bilgiyi vererek mağdurun şüphelenmemesini ve kendisine güven duymasını sağlamaya çalışmaktadır. Dolandırıcının söylediği kısmen doğru bilgiler nedeniyle mağdurun iradesi zayıflamakta, dolandırıcı bu sayede asıl konuya giriş yapmakta ve mağduru ceza alacağı, haciz geleceği, borcunun artacağı gibi gerekçelerle korkutmakta veya kazanç elde edeceği, borçtan kurtulacağı gibi fırsat vaadi vererek kendisine para ödenmesini sağlamaya çalışmaktadır. Bu açıdan, özellikle telefonun karşı tarafındaki kişinin hukuki konularda konuşup para istemesi durumlarında, eğer kesin şekilde bilinen ve tanınan bir kişi değilse ve E devlet üzerinden doğrulama yapılamıyorsa, olayın çok büyük bir ihtimalle dolandırıcılık girişimi olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Dolandırıcılar için zaman çok önemlidir. Dolandırıcılar hızlı şekilde hareket ederek mağdurun olayın farkına varmasını engellemek isterler. Çünkü zaman uzadıkça mağdurun mantıklı şekilde düşünmeye başlaması, şüphelenmesi ve dolandırıcılık girişiminin farkına varması ihtimali artar. Dolandırıcılar, mağduru acele ettirip bir an önce ödemeyi yaptırmaya çalışırlar. Bu sebeple, telefonda veya diğer platformlarda acele şekilde ödemenin yapılmasının istendiği durumlarda şüphelenilmeli, istenilen ödemenin kaynağı araştırılmalı, gerekirse bir hukukçuya danışılarak mağduriyete uğramak engellenmelidir.

Dolandırıcıların telefon araması suretiyle mağdura ulaştığı zamanlarda mağdurun o an içinde bulunduğu psikolojik ve ruhsal durum büyük önem arz etmektedir. Şöyle ki, dolandırıcılık mağduru olan birçok kişinin verdiği ifadelerde, bu kişiler, telefon aramasının yapıldığı esnada bir işle meşgul olduğu, kafasının dağınık olduğu veya uykudan yeni kalktığı gibi odaklanma sorunu yaşanan durumlarda dolandırıldığını beyan etmektedirler. Dolandırıcılar ellerinde mağdur hakkında bulunan bilgilerle önceden araştırma yaptıklarından, mağdurun en zayıf zamanının ne zaman olacağı konusunda az çok bilgi sahibidirler. Örneğin, fabrikada çalışan bir işçinin kaç saatlerinde işi gidip geldiği, ne zaman uyuduğu bilgisine ulaşan bir dolandırıcı, bu işçinin en yorgun olduğu zamanı seçip belirlediği saatte telefonla arayarak kişiyi dolandırma şansını arttırmak ister. Dolayısıyla gelen bir telefon aramasında, öncesinde hukuki bir konunun geçtiği ve sonunda para ödenmesinin istendiği konuşmalara şüphe ile yaklaşılmalıdır. Gerekirse telefonu kapatıp sakin kafa ile konunun tekrardan düşünülmeli, şüphe giderilemiyorsa uzman bir kişiden yardım alınması gerekmektedir.

Dolandırıcıların mağdurdan para ödenmesini istedikleri durum, çoğunlukla hukuki konularla ilgilidir. Telefon veya başka vasıta ile bir ödemenin yapılmasının istenildiği her durumda, dolandırıcılık şüphesi olmasa dahi, ödemenin hangi konuda olduğu karşı tarafa sorulmalı ve bu konuda ayrıca E-devlet, vergi dairesi, icra veya dava bilgisi sorgulaması yapılıp buralardan doğrulama yapılmadan ödeme yapılmamalıdır. Çünkü öncesinde hukuki bir ilişki ya da dava, icra, ceza gibi hukuki süreç mevcut olmadan hiçbir kişi veya kurum kişiyi telefonla arayıp ödeme yapmaya zorlamaz. Örneğin, hacizle tehdit edilen bir kişinin yapması gereken, E devlet veya Vatandaş UYAP üzerinden icra dosyası sorgulaması yapması, burada mevcut dosyası yoksa iddia edilen icra müdürlüğüne ulaşarak dosya sorgulaması yapması, yani haciz tehdidinin gerçek olup olmadığını sorgulamasıdır.

Dolandırıcılık mağduru olmamak için şüpheci ve sorgulayıcı hareket etmek, gerçek bir borçla ilgili olsa dahi sözlere itibar etmeyip araştırma yapmak, somut bilgi ve belgelerle hareket etmek çok önemlidir. Hiçbir resmi kurum veya banka telefon ile kişiyi arayıp kişiyi ödeme yapması konusunda acele etmeye zorlamaz. Nitekim ödeme gereken durumlarla ilgili yasal ve resmi işlemler yapılmakta, kişiye tebligatlar çıkartılmakta, ödeme ile ilgili ayrıntılar bu belgelerle kişiye açıklanmaktadır. Resmi belgelerle doğrulanamayan ve kişinin borç hakkında emin olmadığı telefon araması veya mesaj ile yapılan ödeme isteklerinin reddedilmesi gerekmektedir.

Dolandırıcılık girişimi şüphesi oluştuğunda yapılması gereken, telefonun hemen kapatılması,  e devlet veya vatandaş uyap üzerinden dosya kontrolü yapılması ya da hangi konuda ödeme isteniyorsa, örneğin, … şirkete fatura borcu olduğu iddia ediliyorsa, ilgili şirkete şahsen ulaşılması ve bilgi alınması, eğer böyle bir dosya yok ise telefon aramalarına itibar edilmemesi; fakat telefon aramasında bahsedilen konu hakkında gerçekten bir borç varsa da resmi yollardan icra dairesi veya vergi dairesi gibi ilgili kurumla muhatap olunarak, eğer böyle bir borç gerçekten varsa o zaman ödeme veya itiraz gibi yasal hakların kullanılması gerekmektedir.

Unutulmamalıdır ki, ödeme yapılması gereken durumlarda kişiye mutlaka itiraz hakları tanınmakta ve bu hakların süresi adrese yasal tebligat yapılmadan başlamamaktadır. Telefonda yapılan ödeme talebinin reddedilmesi kişiye doğrudan hak kaybı yaşatmaz. Örneğin, gerçek bir borçla ilgili başlatılan genel icra takibinde borçlunun 7 günlük itiraz ve ödeme süresi vardır. Bu itiraz ve ödemesi süresi, icra dairesinin yasal tebligatının kişiye PTT yoluyla tebliği ile başlar. Yani gerçek bir borç durumunda kişinin elinde resmi bir belge vardır. Böyle bir durumda dahi telefonla ödeme yapılması isteyen kişilerin isteğinin reddedilip gerekiyorsa ilgili kuruma ve dosyaya doğrudan ödemenin yapılması, alacaklı gibi hareket eden kişilere dolandırılmanın önüne geçecektir.

İşbu yazımızda, teknolojik imkanların gelişmesi ve bu sayede elinde telefon olan herkesin dolandırıcıların ulaşım kapsamına girip potansiyel mağdur olması gerçeği karşısında, son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen, “ dolandırıcılık mağdurluğu ” konusunda kısa bir hukuki inceleme yapmak istedik. Benzer hukuki içeriklerle ilgili diğer yazılarımız için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.