+90 (530) 761 00 45
av.talipbabacan@gmail.com

Ceza Davaları

Ceza Davaları Nedir

 

Ceza davaları, Türk Ceza Kanunu başta olmak üzere, diğer özel ve genel kanunlarda suç olarak düzenlenmiş fiilleri işleyen kişi veya kişiler hakkında yürütülen yargılamaları ifade etmektedir. Bu yargılamalar ceza hukukunda kovuşturma aşaması olarak sınıflandırılmaktadır. Ceza hukukunda suçun işlenmesinin ilgili makamlarca haber alınmasının ardından ortaya çıkan ilk aşama soruşturma, soruşturma aşamasında hazırlanan iddianamenin mahkemece kabulünden sonra başlayan ikinci aşama ise kovuşturma aşaması olarak isimlendirilmektedir. Soruşturma aşaması, genel olarak savcılık ve kolluk makamlarınca yürütülmekte, bu aşamada suç isnadı ile ilgili deliller toplanmakta, ifade alma, gözaltı arama tutuklama adli kontrol gibi koruma tedbiri verilmekte, teşhis, bilirkişi incelemesi gibi gereken işlemler yapılmakta, suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe varsa iddianame düzenlenerek ceza davası açılmaktadır.

Ceza davası, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade etmektedir. Kovuşturma aşamasında, soruşturmada toplanan deliller tartışılır, gerekli görülürse yeni deliller toplanır, sanıkların sorgusu yapılır, tanık beyanları alınır, gerek görülürse bilirkişi incelemesine başvurulur, avukatla temsili zorunlu olan bir dava ise kişiden avukatla temsili istenir, kişinin avukatı yoksa ilgili barodan avukat görevlendirmesi istenilir, celseler halinde duruşma aşaması yürütülür, dosya kapsamındaki tüm lehe ve aleyhe deliller incelenerek sanık hakkında suç isnadı ile ilgili oluşan nihai vicdani kanaate göre mahkumiyet, beraat, hagb, düşme vb. bir hüküm verilir.

Ceza davalarında, gerek soruşturma gerekse de kovuşturma aşamasında şüpheli veya sanık hakkında çok sayıda işlem yapılmakta, bu işlemlerle ilgili kişilerin kısa bir itiraz süresi bulunmakta, süresinde ve doğru şekilde itiraz yoluna gidilmediği takdirde kişiler aleyhine önemli hak kayıpları oluşmakta, özellikle de ceza yargılaması sonrası mahkumiyet kararı verilen hallerde bu karara itiraz ve istinaf süresi tefhimle başladığından, bu itiraz süresinin geçirilmesi durumunda artık mahkumiyet kararının kesinleşmesi gibi çok ağır sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Nitekim ceza davalarında kişilerin karşı karşıya olduğu yaptırımlar genel olarak hürriyeti bağlayıcı cezalar yani hapis cezalarıdır. Günlük hayatta özel hukuki ilişkilerde bir sözleşmeye uyulamamasının yaptırımı en fazla tazminat, faiz veya cezai şart gibi parasal yaptırımlar olurken, ceza kanunlarına uyulmamasının yaptırımı çoğu zaman hapis cezasıdır. Ayrıca ceza yargılaması süresince hak kaybına neden olacak birçok kısa süre bulunduğundan ve en azından ceza hukuku alanında genel hukuk bilgisi gerektiğinden, ceza soruşturma veya kovuşturması altında bulunan veya bulunma tehlikesi olan kişilerin hukuki süreçlerini maddi imkanları olması halinde ceza hukuku alanında çalışan bir avukatla yürütmeleri telafisi imkansız zararlardan korunmaları için çok önemlidir. Bu sebeple ceza davası sürecinde avukat hizmetinden yararlanılması, diğer dava türlerine nazaran daha elzemdir.